Şiddetli akıntılar, öfkeli fırtınalar, tehditkar köpekbalıkları! Dalış eğitmeniniz size bunlardan hiç bahsetmemişti, değil mi? Bu yazımızda kabusa dönen bu dalışlardan evinize sağ sağlim nasıl dönebileceğinizi anlatacağız... Doğal olarak, kazaların hep başka dalıcıların başına geleceğini düşünürüz. İstatistiki olarak bu kazaların çoğunluğu dalış kurallarını aptalca çiğneyen kişilerin başına gelir. Ancak, en tecrübeli ve sorumluluk sahibi dalıcı bile zaman zaman kötü anlar yaşayabilir. Ne kadar mı kötü? Birazdan okuyacağınız 10 durumdan birine rastladığınızı düşünürseniz, şimdiden dua etmeye başlayacaksınız! İlk olarak, bu gibi durumlardan sağ sağlim kurtulabilmek için sükunetimizi korumayı ve paniğe kapılmamayı sağlamalıyız. Başka? Okumaya devam edin... #1 KÖTÜ HAVADA YÜZEYDE YALNIZ KALDINIZ Yüzeye vardınız ve feci bir fırtına var. 5 m.lik dalgalar üzerinize geliyor ve dalış teknesi ya batmış ya da kaçmış! (vay adiler!) Abartılı gelebilir ama olabili(yo)r... N'apcaz şimdi? 1. BC'nizi şişirin. Isınızı korumak ve hipotermiyi yavaşlatmak için enerjinizi boşa harcamamanız gerekir. Batmamak için harcadığınız efor, ısı kaybını 5'e kadar hızlandırabilir. 2. H.E.L.P pozisyonuna (Heat Escape Lessening Posture - Isı Kaybı Azaltma Duruşu) geçin: Dizlerinizi karnınıza doğru çekin ve kollarınızı çevresine sarın. Bu duruş ısı kaybını P oranında azaltıp yavaşlatacaktır. Açık denizde hayatta kalma süreniz deniz suyu sıcaklığı, vücut ölçüleriniz ve tam (uzun kollu, uzun bacaklı) bir dalış elbisesi giymenize bağlıdır. (ç.n.: Elbisenizin yarı kuru ya da tam kuru olması bu süreyi daha da artıracaktır.) 26-27°C'de bu süre neredeyse sınırsızken 10-12°C'de sadece 1-2 saatiniz var demektir. 3. Yardım için işaret verin. Gün ışığında herhangi parlak bir cisim - maske ya da saat camı - elinizdeki en iyi işaret aletidir. Güneş ışığını yansıtarak ufku tarayın. Bu sayede sizi arayan tekne ya da hava araçlarına yerinizi belli edebilirsiniz. (Umalım ki biri kaybolduğunuzu farketmiş ve rapor etmiş olsun) Böyle bir işaret 40 km. uzaktan görülebilir. 4. Kurtarma olmayacak gibiyse kıyıya doğru yüzmeye çalışın. Kayalık bir sahil ise çıkmadan tüpünüzü bırakın. Aksi taktirde dalgalar tüple birlikte sizi kayalara çarpmasın. #2 HAVANIZ BİTTİ VE YEDEK HAVA KAYNAĞINIZ YOK Hayatınızdaki en derin dalışı yapıyorsunuz ve sportif dalış limitlerini zorlayarak 40m.lerdesiniz. Regülatörünüzden çektiğiniz son nefesiniz ve yedek hava kaynağınız kayıp. Buddy'niz de! Acil çıkış yapmanız lazım ama bu da ciddi bir derinlik. N'apcaz şimdi? 1. Üzerinizde taşıdığınız ağırlık yapacak ve sizi dipe çekebilecek herşeyi bırakın. Ağırlık kemeri, fener, vs. Herşeyi. Bir tek SCUBA'nız kalsın. Elde taşıdığınız şeyleri de bırakın. Maalesef bunlara o çok sevdiğiniz pahalı kameranız da dahil! Emin olun bu durumu kaydetmek istemeyeceksinizdir. 2. Yüzeye doğru yüzmeye başlayın. Olabildiğince, dayanabildiğinizce yavaş. 3. Yükselme esnasında ağzınızdan hava vererek ciğerlerinizde genleşen havayı serbest bırakın. Yükseldikçe basınç azaldığından tüpünüzden bir ya da iki nefes daha çekebilirsiniz. 4. Yüzeye vardığınızda BC'nizi nefesinizi kullanarak şişirin 5. Uluslar arası olarak bilinen tehlike işaretini verin: elinizi başınızın üzerinde sallayın. 6. Sudan çıkar çıkmaz dekompresyon hastalığı belirtilerini izleyin. Unutmayın ki bu belirtiler 6 saati geçtikten sonra bile ortaya çıkabilir. En küçük belirtide bile, (ç.n.:hatta herhangi bir belirtiyi beklemeksizin) tıbbi bir kontrolden geçmeyi ihmal etmeyin. #3 DALIŞ ESNASINDA DALIŞ BİLGİSAYARINIZ BOZULDU Hadi işleri biraz daha zorlaştıralım ve sadece bilgisayar değil kolunuzdaki her türlü ölçüm cihazı arızalansın. (Mesela, manyetik bir alana düştük!) Hangi derinlikte, ne kadar zamandır bulunduğunuzu ve ne kadar havanız kaldığını bilmiyorsunuz. Güvenlik dekosunu bile planlayamıyorsunuz. N'apcaz şimdi? 1. Hemen durun ve zihninizi toparlayın. Derinliğinizi sık sık kontrol ediyordunuz. Hatta dalış anında gördüğünüz şeyler hakkında notlar almış olabilirsiniz. Kabaca ne kadar derinlikte olduğunuzu tahmin edebilirsiniz. Eğer tabanda ya da tabana yakındaysanız maksimum derinliğinizi de biliyorsunuzdur. 2. Buddy'nizi bulun ve işaretlerle sorununuz olduğunu ve çıkışa geçmeniz gerektiğini anlatın. 3. Kontrollü ve yavaş bir çıkış yapın. (ç.n.:Eğer referans alacak hiçbir şey yok ise ağzınızdan çıkan en küçük kabarcıktan daha yavaş bir yükselme olmalı) Eğer hava rezervinizi kontrol ediyor idiyseniz ne kadar havanız kaldığını tahmin edebilirsiniz. Genelde acil çıkış yapmayı gerektirecek bir durumla karşılaşmazsınız. 4. 3 m.de olabildiğince uzun bir güvenlik dekosu yapın. Özellikle de sportif dalış limitlerine yaklaştıysanız. #4 DALIŞ EŞİNİZ PANİKLEDİ. SİZE SALDIRIYOR Panikleyen, hipervantilasyon yapan, regülatörlerini atan ve sonra da tüpünün yarısı doluyken boğulan dalgıçlarla ilgili hikayeler dinlemişsinizdir. Bugün bu kişinin sizin buddy'niz olduğunu varsayalım. Panik psikolojisi hakkında beklenmedik bir tecrübe yaşayacaksınız. Unutmayın ki böyle durumlar malzeme arızalarından daha sık meydana gelir ve daha tehlikelidir. N'apcaz şimdi? 1. Buddy'niz bir sorun yaşıyorsa ona yavaş ve dikkatli yaklaşın. İşaretleşerek durumunu anlamaya çalışın. Düzgün bir şekilde havasının bittiğini mi işaret ediyor, yoksa anlamsız ve tehlikeli hareketler mi yapıyor? 2. Çaresiz kalan buddy'nizin mapsınızı ağzınızdan çekerek ikinizi de tehlikeye atmasına izin vermeyin. Havası bitmişse octopus'unuzu çıkarın ve ona doğru uzatın. Buddy'nizin BC'sinden tutun. Bu sayede onu kendinizden güvenli bir mesafede tutabilir, aynı zamanda kaçıp gitmesine de engel olabilirsiniz. 3. Dalış eşinizin hala panikte değil ise soluma ritmini düzenlemesini bekleyin. Aksi taktirde sonraki adıma geçin. 4. Kontrollü bir acil çıkış yapın. Eğer octopus'unuz yoksa ve buddy'niz çimlenme yapamayacak kadar paniklemişse, yukarı fırlamak için elinden gelen herşeyi yapacaktır. Onu bırakmayın, yavaşlatın ve nefesini tutmaması için elinizden geleni yapın. 5. Yüzeyde ikinizin de BC'sini şişirin ve sizi almaları için işaret edin. #5 KUVVETLİ BİR AKINTIYLA BAŞA ÇIKMA Herhangi bir sebeple, British Columbia'daki Slingsby Kanalında dalış yapıyorsunuz. Dünyada bilinen en kuvvetli akıntılardan birine kaçınılmaz şekilde yakalandınız. 16 knot'luk akıntıyla denizde sürükleniyorsunuz. Ya da kuvvetli bir gelgit akıntısı sizi sahilden denize doğru çekiyor. N'apcaz şimdi? Gelgit Akıntısı 1. Akıntıyla mücadele etmeyin. Bu kazalarda çoğunlukla ölüm, akıntıya karşı yüzmeye çalışarak tükenen vakalarda görülür. 2. Kıyıya paralel ve akıntıya dik olarak yüzün. Öyle bir akıntıya yakalandığınızda kıyıda 1 km. yürümek denizde 1 km. yüzmekten daha iyidir. Zaten genellikle gelgit akıntıları 30-40 m.den daha dardır ve oluşumuna sebep olan kum tepelerine yaklaşınca bir anda gücünü kaybeder. Akıntı 1. Yine, akıntıyla mücadele etmeyin. Hafif, 3-4 knot'lık bir akıntıda bile yenilgi kaçınılmazdır. Onun yerine yavaşça yüzeye çıkın. Basit değil mi? 2. Yüzeyde BC'nizi şişirin ve sizi toplamaları için işaret verin. Elinizin dimdik yukarda ve yumruğunuzun sıkılı olması iyi olduğunuz ama alınmanız gerektiği anlamına gelir. Eğer tekneden görülmediyseniz bir işaret cihazı kullanmanızda fayda var. (düdük, vs.) #6 GECE DALIŞINDA IŞIK KAYNAĞINIZ BOZULDU, BUDDY'NİZİ VE YOLUNUZU KAYBETTİNİZ Gece dalışında yedek bir ışık kaynağınız olmadan ne işiniz var bilemiyoruz ama bir anda karanlığa gömüldünüz, buddy'nizi kaybettiniz ve nerenin yukarısı nerenin aşağısı olduğunu dahi bilmiyorsunuz. N'apcaz şimdi? 1. Oryantasyonunuzu sağlayın. Mapsınızın egzozundan gelen kabarcıkları hissedin ve yukarıyı tayin edin. Derinlik ve yerinizi korumaya çalışın. Kulaklarınıza dikkat edin. Bu size derine mi sığa doğru mu hareket ettiğinizi söyleyecektir. 2. Etrafınızda 360°lik bir dönüş yapın ve buddy'nizin ışığını görmeye çalışın. Bunu yaparken acele etmeyin. Çünkü o anda buddy'niz fenerini başka bir yöne tutuyorsa ışık hüzmesini göremeyebilirsiniz. 3. Tüpünüze 4 kez vurun. Çıkan ses buddy'nizin dikkatini çekecektir. Regülatörünüzün içine de bağırabilirsiniz. Insanlar görmeseler bile isimlerini duyunca tepki gösterebilirler. Gördüğünüz gibi süperego işimize yarayabiliyor. 4. Buddy'nizi görürseniz ona YAVAŞÇA yaklaşın. Bir düşünün; gece dalışının o simsiyah karanlığında bilinmeyen sessiz bir yaratık kolunuza yapışıyor. Ne hissederdiniz? 5. Buddy'nizi 1 dk. İçinde tespit edemediyseniz yavaşça yüzeye çıkın ve orada bekleyin. Sizi göremeyince o da yüzeye gelecektir. Bu ikinizin de karanlıkta kaybolmasından daha iyidir. #7 BACAĞINIZIN BİRİNİ KÖPEKBALIĞINA KAPTIRDINIZ Bir aslanın saldırısına uğramanız istatistiki olarak bir köpekbalığı saldırısına uğramanızdan daha yüksek bir olasıdır. (suyun altında değil tabi!..) 2003 yılında köpekbalığı saldırıları tüm zamanların en düşük seviyesine ulaşarak 55'te kalmış ve bunlardan sadece 4'ü ölümle sonuçlanmıştır. Ama diyelim ki inanılmaz bir lezzetiniz var ve 30 m.de bir parçanızı kaptırdınız. Damarlardan kan fışkırıyor. N'apcaz şimdi? 1. Artık köpekbalığını unutun. Saldırıların büyük çoğunluğu sadece tek ısırık ya da vur-kaç şeklinde olur. İnsan etinin kötü tadı neopranla karışınca en aç köpekbalıklarını bile kaçırır. Tek sorun, akan kanınızın başka köpekbalıklarını da tahrik etmesidir. 2. Hemen acil çıkış yapın. (Bknz: #2 HAVANIZ BİTTİ VE YEDEK HAVA KAYNAĞINIZ YOK) 3. Kan kaybını önleyin. En ağır yaralanmada bile ölümcül bir durum olmayabilir. Çünkü oluşan şokla kaslar yaralanma bölgesinde kasılarak damarları sıkar. Tekneye çıkar çıkmaz hemen kanı durduracak şekilde yaraya basınç uygulayın. Temiz bir bez ya da bandaj kullanarak yaraya kuvvetle bastırın. Kan durmaz ise son çare olarak turnike yapın. Bulabildiğiniz herhangi bir ip ya da kayışı kullanabilirsiniz. 4. Eğer kopan parçanızı bulabildiyseniz onu serin tutun. Ancak doğrudan buza koymayın. Bu dokulara zarar verecektir. Bunun yerine organı naylon bir poşete koyarak buza yatırabilirsiniz. Bu sayede parçayı 18 saate kadar koruyacaktır. Bu süre bir doktor bulmanıza yeterli olur. 5. Hemen tıbbi yardım alın. #8 DÜŞEY AKINTIYA YAKALANDINIZ Bir duvar dalışında bir anda sizi dibe doğru çeken düşey bir akıntıya kapıldınız. Üstelik de hızınız artıyor. N'apcaz şimdi? 1. Eğer duvara ya da büyük bir batığa çok yakınsanız hemen uzaklaşmaya çalışın. Düşey akıntılar çoğunlukla yatay akıntıların bir gövdeye çarparak yön değiştirmesiyle meydana gelir. Birkaç palet vuruşuyla sakin sulara ulaşabilirsiniz. 2. Eğer bu şekilde kurtulamazsanız BC'nizi yavaşça şişirerek düşüşe karşı koymaya çalışın. Ama boşaltma butonunu elinizden bırakmayın ki, akıntıdan kurtulur kurtulmaz yüzeye fırlamayın. 3. Eğer duvara yakınsanız tutunmaya çalışın ve düşey hareketinizi durdurun. Sonra kendinizi çekerek yatay eksende hareket etmeye çalışın. Ama bu "örümcek adam" hareketi son çare olsun. Harika bir mercan duvarını mahvetmek istemeyiz değil mi? #9 BATIKTA SIKIŞIP KALDINIZ Aslında söylememize hiç gerek yok ama yine de söyleyelim: Eğer bu konuda özel bir eğitiminiz yok ise batık dalışı yapmamanız gerekir. Göremediğiniz bir balık ağına takılmanız ya da yüzlerce kiloluk çeliğin altında kalmanız işten bile değil. Buna rağmen girdiniz ve kaldınız. N'apcaz şimdi? 1. Nereden sıkıştığınızı anlamaya çalışın. Uzuvlarınızı yavaşça hareket ettirerek direncin nereden olduğunu belirleyin. Dikkatli ve nazik davranın. Eğer kamçınız takılmışsa keskin bir sac çıkıntının kesip koparmasını istemeyiz. Hareketlerinizi en aza indirgeyin ki dipten silt kaldırarak görüşünüzü de kısıtlamayın. 2. Takıldığınız şeyi bulunca serbest kalmak için bıçağınızla yavaşça kesin. Sadece bir balık ağıysa bir elinizle tutup diğeriyle dikkatlice kesebilirsiniz. 3. Buddy'nizi çağırın. Eğer ağır bir objenin altına sıkıştıysanız biraz daha kas gücü gerekebilir. İyi ki buddy'miz var. Fenerinizi sağa sola sallayarak dikkatini çekin. 4. Buddy'nizi göremiyor musunuz? Fenerinizi kısa bir süre elinizle kapatın ve onun ışığını görmeye çalışın. Yine mi yok? Bağırın, metale vurun. 5. Eğer kendi başınıza kurtulmayı başarırsanız ama hala yalnız iseniz hemen batıktan çıkın ve giriş noktasında bekleyin. Eğer yerinizi belirleyemiyorsanız yine ışığınızı kapatın ve içeri sızan ışığı görmeye çalışın. #10 HAFİF VURGUN (BENTS) BELİRTİLERİ VAR AMA YAKINLARDA SAF OKSİJEN VEYA BASINÇ ODASI YOK. Yanlış bir değerlendirme ya da kötü bir şans diyelim, vücudunuzdan dekompresyon hastalığı belirtileri almaya başladınız - eklemlerde ağrı, hissizlik ve felç -, üstelik en yakın basınç odasından ya da saf oksijen kaynağından da bir gün uzaktasınız. N'apcaz şimdi? 1. Kesinlikle tekrar dalmayın. Yeniden 30 m.ye inmek mantıklı gelebilir ama sadece basınç, vücudunuzdan kabarcıkları atmaya yetmez. Esas tedavi yüksek seviyedeki oksijeni solumaktır. Ayrıca vücudunuzu sıcak tutmanız gerekir. Azot, bedeniniz soğukken daha yavaş atılır. 2. Evet, tekrar dalın! Ha? Ne? Evet bu biraz önce söylediklerimizle çelişiyor olabilir ama Amerikan Donanması Dalış Elkitabı diyor ki; "EN SON ÇARE olarak suyun altında rekompresyon da bir seçenek olabilir". Eğer 12 saat içerisinde bir basınç odasına ulaşmak için herhangi bir umut yok ise denenebilir. Ancak yüksek risk taşır. Zaten düşük belirtiler varken böyle bir girişimin tehlikeleri yararlarından fazla olabilir. 3. Tıbbi yardım ve kurtarılma yollarını arayın. DAN'a (Divers Alert Network) telefon edin (+1- 919-684 81 11) ve en yakın basınç odasının nerede olduğunu tespit edin. Bir günden fazla zaman geçmiş olsa dahi 2 haftadan önce tedavi umudu tamamen kesilmez. Eğer basınç dengelemesi olmayan bir uçak ya da helikopter ile taşınacaksanız pilot olabildiğince alçaktan uçmalıdır. Yükseldikçe azalan basınç, dekompresyon riskini artıracaktır. (ç.n.:Yazar yazısının sonunda şu kişilere teşekkür etmiştir: William C. Hargaray, Master Diver, Donanma Dalış ve Kurtarma Eğitim Merkezi; Dan Nord, Tıbbi Direktör, Divers Alert Network ve Dan Crowell, Deep Explorers A.Ş. başkanı Gordon Bass, ülkemizde de çok iyi tanınan ve pek çok arkeolojik kazıyı yöneten sualtı arkeoloğu George F. Bass'ın oğludur.) Yazı: Gordon BASS, Rodale's Scuba Diving Magazine, Haziran 2004, s.56 Çeviri: Yener Çeltikci, CMAS-TSSF 1* Eğitmen